İleride Kur'an'a yapılacak taarruzlarda Nur şakirdleri Kur'an'ın emsalsiz elmas kılıncı Risale-i Nur ile yapılacak mücahedede, müellifin küfrü te'dib için lüzumlu Kur'anî cephane ve teçhizatı taallüm ve iddihar ile meşgul bulundukları tarihe parmak basıyor.
بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰى
nazm-ı celili pek latif bir tevafuk eseri olarak makam-ı cifrîsi (1347) ederek, tam tamına Risale-i Nur müellifinin beyn-el avam ve beyn-el İslâm en çok kullanılan ism-i mübareki olan Üstad Bedîüzzaman ismine parmak bastığından
وَلَا رَطْبٍ وَلَا يَابِسٍ اِلَّا ف۪ى كِتَابٍ مُب۪ينٍ
nazm-ı celili ile, herşeyi câmi' olan Kur'an-ı Azîm-ül Beyan, elbette ve elbette gerek işarî manasıyla ve gerek hesab-ı cifrîsiyle, Risale-i Nur müellifinin doğum tarihine veya tahsile başladığı tarihe ve isimlerine işaret etmektedir. Risale-i Nur cüzlerinde, Sure-i Bakara'daki
لَٓا اِكْرَاهَ فِى الدّ۪ينِ
ilââhir âyet-i kerimesinin hakikatlı, hikmetli, muhteşem tefsiri; işarî mana ve hesab-ı cifrîsiyle beyan edildiğinden, o hakikatlı ve haşmetli tefsirin Risale-i Nur'a ve mübarek müellifine latif işaretleri arasında
بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰى
nazm-ı celil-i Sübhanîsi, cifirce (1347) rakamını göstererek, (Üstad Bedîüzzaman) ismine cifren tevafuku gösteriyor ki: Bu âyetin Sure-i Lokman'daki âyetle münasebeti ve iki yerde bu hakikatın tekrarı, Risale-i Nur'a çok kuvvetli bir işaret ve îma teşkil etmektedir.