Zühre (1)
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
Mukaddime
Bu risalenin telifinden on iki sene evvel (Haşiye) inayet-i rabbaniye ile marifet-i ilâhiyede bir hareket-i fikriye ve bir seyahat-ı kalbiye ve bir inkişafat-ı ruhiyede tezahür eden bazı lemeat-ı tevhidiyeyi Arabî olarak notalar suretinde Zühre, Şule, Habbe, Şemme, Zerre, Katre gibi risalelerde kaydetmiştim. Uzun bir hakikatin yalnız bir ucunu göstermek ve parlak bir nurun yalnız bir şuaını irâe etmek tarzında yazıldığından, yalnız kendi kendime birer hatıra ve birer ihtar şeklinde olduğundan, başkalarının istifadesi mahdut kalmıştı. Hususan, en mümtaz ve en has kardaşlarımın kısm-ı âzamı Arabî okumamışlar. Bunların ısrarı ve ilhahıyla o notaların, o lem’aların kısmen izahlı ve kısmen kısa bir mealini Türkçe olarak yazmağa mecbur oldum.
Bu notalar ve Arabî risaleler, Yeni Said’in en evvel hakikat ilminden bir derece şuhud suretinde gördüğü için tağyir edilmeden mealleri yazıldı. Onun için bazı cümleler sair Sözlerde zikredilmekle beraber burada da zikrediliyor. Ve bir kısmı, gayet mücmel olmakla beraber izah edilmiyor. Tâ letafet-i asliyesini kaybetmesin.
Said Nursî