Hamisen: Şimdi bu zamanda en büyük tehlike olan zındıka ve dinsizlik ve anarşilik ve maddiyyunluğa karşı yalnız ve yalnız tek bir çare var; o da, Kur’an’ın hakikatlerine sarılmaktır. Yoksa koca Çin’i, az bir zamanda komünistliğe çeviren musibet-i beşeriye; siyasî ve maddî kuvvetler ile susmaz. Yalnız onu susturan hakikat-ı Kur’aniyedir.
Rehber Risalesindeki Leyle-i Kadir meselesi; şimdi hem Amerika, hem Avrupa’da eseri görülüyor. Onun için şimdiki bu hükûmetimizin hakiki kuvveti, hakaik-ı Kur’aniyeye dayanmak ve hizmet etmektir. Bununla ihtiyat kuvveti olan üçyüz elli milyon uhuvvet-i İslâmiye ile ittihad-ı İslâm dairesinde kardeşleri kazanır. Eskiden Hristiyan devletleri bu ittihad-ı İslâma tarafdar değildiler. Fakat şimdi komünistlik ve anarşistlik çıktığı için; hem Amerika, hem Avrupa devletleri Kur’an’a ve İttihad-ı İslâma tarafdar olmağa mecburdurlar.
Sadisen: Yanıma Nur talebesi bir mebus geldi. Dedi ki: “Ben adliye bakanlığına gittim. Afyon’da Nurların müsadere kararını söyledim. Adliye Vekili Özyörük dedi ki: “Ben Afyon mahkemesine, Nurların tamamen verilmesine emir verdim. Hattâ bendeki Asâ-yı Musa’yı da müellifine iade edeceğim” diye bana söyledi. Halil Özyörük’ün bu sözü Demokratlara ve Nurlara tarafdarlığını gösteriyor.
Umuma binler selâm.
اَلْبَاقٖى هُوَ الْبَاقٖى
Kardeşiniz
Said Nursî
* * *
وَإِن مِّن شَيْءٍ إِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدَهِ بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا
Aziz, sıddık kardeşlerim ve Nur’un genç kahramanları!
Evvelâ: Ruh u canımızla sizin Ankara gibi yerde harika bir tarzda hizmet-i Nuriyenizi tebrik ediyoruz. Hakikaten ümidimizin fevkinde ehl-i maarif ve mektepliler kısmında çok ehemmiyetli bir intibaha vesile oldunuz.