yazdığı Sekizinci Şuaın, Sekizinci Remzinden bir sahife evvel bir fıkra nazarıma geldi. Bir-iki aydır size Risale-i Nur’un makbuliyetine dair yazılan mektuplarda şahsımın hisse-i şerefi ve hüneri olmadığını ve sırf bir ikram-ı ilâhî olmasına dair yazılan parçayı bu fıkrayı, o fıkraya alâkadar gördüm, size gönderiyorum, onlara münasib bir yerde ilhak edersiniz. O fıkra, Celcelutiye'nin fevkalâde Risale-i Nur’a verdiği ehemmiyetten şahsımın bir lem’ası, bir hüneri olmadığına dairdir. Şöyle ki; orada demiştim:
Hem ben itiraf ediyorum ki, böyle makbul bir eserin mazharı olmak hiçbir vecihle o makama liyakatım yoktur. Fakat küçük, ehemmiyetsiz bir çekirdekten, koca dağ gibi bir ağacı halketmek kudret-i ilâhiyenin şe’nlerindendir ve âdetidir ve azametine delildir. Ben kasemle temin ederim ki, Risale-i Nur’u senâdan maksadım, Kur’an’ın hakikatlerini ve imanın rükünlerini teyid ve isbat ve neşirdir. Hâlik-ı Rahîmime hadsiz şükür olsun ki, kendimi kendime beğendirmemiş, nefsimin ayıplarını ve kusurlarını bana göstermiş ve o nefs-i emmareyi başkalara beğendirmek arzusu kalmamış.
Evet, kabir kapısında bekleyen bir adam, arkasındaki fani dünyaya riyakârane bakması, acınacak bir hamakattır ve dehşetli bir hasarettir. Cenab-ı Hak, beni böyle hasaretlerden muhafaza eylesin, âmin!
Umum kardeşlerime birer birer selâm ve dua eder ve dualarını rica ederiz.
***
Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim,
Sizin mübarek Ramazanınızı ve Leyle-i Kadrinizi ve bayramınızı bütün ruh u canımızla tebrik ve tes’id ediyoruz. Cenab-ı Erhamürrahimîn, emsal-i kesiresiyle sizleri müşerref eylesin, âmin
Bu Ramazan-ı Şerifte gerçi bir tesmim neticesinde ziyade sıkıntı ve ızdırap çektimse de Cenab-ı Hakka hadsiz şükür olsun ki, sabır ve tahammül ihsan eyledi. Ve hastalığın ehemmiyetli sevabı da ızdırabın verdiği gaflet noktalarını izale eyledi. Dualarınızın berekâtıyla, bu defa da o tesmimden tam kurtuldum. Fakat verdiği zaafiyet ve sarsıntı, ara sıra sıkıntı verir.
Size yazmıştım ki: Nasıl Hizb-i Nuriye, Risale-i Nur’un ve Ayetü’l-Kübra’nın bir hülasasıdır. Öyle de on dakika zarfında Hizb-i Nuriye’nin bir hülâsası bu Ramazan-ı Şerifin feyzinden ve Ramazanda telif edilen ve yeni