Yirmi Sekizinci Mektub
Şu Mektub Sekiz Meseledir
Birinci Risale olan Birinci Mesele
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
اِنْ كُنْتُمْ لِلرُّؤْيَا تَعْبُرُونَ
Saniyen: Üç sene evvel benimle görüştükten üç gün sonra tabiri çıkmış, tevili tezahür etmiş eski bir rüyanızın, şimdi tabirini istiyorsunuz. Şimdilik o güzel, mübarek, müjdeli rüya mürur-u zamana uğramış. Manasını göstermiş olan o rüyaya karşı böyle desem hakkım yok mu:
نَه شَبَمْ نَه شَبْ پَرَسْتَمْ مَنْ * غُلَامِ شَمْسَمْ اَزْ شَمْسْ مٖى گُويَمْ خَبَرْ
اٰنْ خَيَالَاتِى كِه دَامِ اَوْلِيَاسْتْ * عَكْسِ مَهْرُويَانِ بُوسْتَانِ خُدَاسْتْ
Evet, kardeşim, senin ile mahz-ı hakikat dersini müzakereye alışmışız. Hayalâtlara karşı kapısı açık olan rüyaları tahkikî bir surette mevzu-bahs etmek, tahkik mesleğine tam uygun gelmediğinden, o cüz’î hadise-i nevmiye münasebetiyle mevtin küçük bir kardeşi olan nevme 1 ait ilmî ve düsturî olarak altı nükte-i hakikati, ayat-ı Kur’aniyenin işaret ettiği vecihte beyan edeceğiz. Yedincisinde, senin rüyana kısa bir tabir verilecek.