[Medine-i Münevvere’de bulunan mühim bir âlimin Risale-i Nur hakkında yazdığı bir manzumesidir.]
Gönüller Fâtihi Büyük Üstada
Nuruyla bütün gönlümü fetheyleyen üstad!
Gönlüm seni kudsî heyecanlarla eder yâd...
İlhâmıma can geldi beraet haberinle,
Mü’minleri şâdeyleyen ulvi zaferinle.
Sıyrıldı ufuklardan o kasvetli bulutlar;
Göklerde melekler, bu büyük bayramı kutlar.
Milyonların imanını kurtardı cihâdın;
Par-par yanar imanlı gönüllerdeki yâdın.
Coşturmada imanları, binlerle vecizen,
Tarihini kudsî heyecanlarla süzerken.
İlhâmımı mestetti tecellâ-yı cemâlin;
“Fâtih” gibi rehberleri andırmada hâlin.
Dağlar gibi sarsılmadın; en korkulu günlerde,
Her ânı ölümler dolu tazyikin önünde.
Dünyalara dehşet salıyor, sendeki iman;
Sarsılmayan imanına düşman bile hayran.
Rehber sana zira, “Yüce Peygamberimiz” dir.
Ölmez eserin: Gençliğe gösterdiğin izdir.
Kur’an-ı Kerîmin ezelî feyzine erdin;
İnsanlığa, iman ve kemâl dersini verdin.
Ey başlara Cennetlerin ufkundan inen tâc!
Âlem senin irfanına, irşadına muhtaç.
Derya gibi nurlar taşıyor her eserinden;
“Allah”a giden Nurcuların rehberisin sen!
Milyonları derya gibi coşturmada “Sözler”;
Cennetteki âlemleri seyretmede gözler.