İKİNCİ REMZİN MÜHİM BİR ZEYLİ
Yine Kenzü’l-Arş duasının feyzinden gelen ikinci nükte-i tevafukiyedir. Bu nükteden numune için üç misal:
Birinci Misal: Suver-i Kur’aniyenin aded-i hurufatı üç binde tevafukatı pek harika ve mucizanedir. Mesela; en kısa sure olan Sure-i Kevser’in hurufatı, ebcedî makamı üç bin olmakla hem Sure-i Yasin’in üç bin aded-i hurufuna; hem Sure-i Furkan’ın üç bin, hem Sure-i Fatır’ın üç bin, hem Sure-i Saffat’ın üç bin, hem Sure-i Sad’ın üç bin, hem Ra’d’ın üç bin, hem er-Rum’un üç bin, hem Zuhruf’un üç bin, hem Sure-i Şuara’nın üç bin, hem İbrahim’in üç bin... bu surelerinin üç bin hurufatına tevafuku ve on bir surenin bu üç binde birbiriyle muvafakatı ve mutabakatı bilbedahe tesadüf işi olamaz. Belki i’caz-ı Kur’an’ın bir şulesidir ki, hurufata serpilmiştir ve yaldızlamasıdır.
Hem en kısa sure olan Sure-i Kevser’in hurufunun makam-ı ebcedisi olan üç bin adediyle, en uzun sure olan el-Bakara’nın örfi yani kelam hükmündeki kelimatının üç bin adedine ve Âl-i İmran’ın hakiki kelimatının üç bin adedine ve Sure-i Nisa kelimatının üç bin adedine tevafuku, elbette kör tesadüfün işi değil. Ve rastgele ve şuursuz ve ittifaki bir vaziyet olamaz. Belki sırr-ı i’cazın bir cilvesinin şuaı ile bir intizamdır. Böyle büyük tevafukatta küçük küsurat, münasebat-ı tevafukiyeyi bozmadığından nazara alınmadı.
İkinci Misal: Sure-i اِنَّا اَنْزَلْنَاهُ فِى لَيْلَةِ الْقَدْرِ ’in i’cazkâr bir tevafukundan bahseder. Şöyle ki:
Sure-i Kadr’in yüz yirmi harfi var. Gayr-ı melfuz hemze ( ء ) sayılmazsa yüz on dört suver-i Kur’aniyeye tevafukla işaret eden yüz on dörttür.