Ve madem لْكَوْثَرَ ’in makam-ı ebcedîsi 757 1 olup, Sultan Orhan zamanında Süleyman Paşa kumandasında “Erler” tabir edilen kırk kahramanın şehid olmasıyla, İstanbul‘u hükümet-i İslâmiye akdi altına girmeye ve fatihasını o tarihte, 757’de muhasara ile okumuştur. Ve madem, Kevser, kime verildiğini ifade için إِنَّا أَعْطَيْنَا 'deki ( ك) ne için verildiğine delâleten فَصَلِّ ’deki ( ف ) zammıyla 857 2 adediyle Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın vekili olan Sultan Fatih’in eliyle daire-i İslâmiyete ve bir mescid-i ekber ve bir salât-ı ekber olarak 857’nin tarihine tevafuk ediyor. Elbette bu sure, şu Kevser, hilâfet-i İslâmiyeye sarahate yakın işaret eder, denilebilir.
يَا رَبِّ بِسِرِّ سُورَةِ الْكَوْثَرِ وَ بِحُرْمَةِ صَاحِبِ الْكَوْثَرِ اَسْقِنَا وَ رُفَقَائَنَا مِنْ مَاءِ الْكَوْثَرِ فِى يَوْمِ الْمَحْشَرِ اٰمِين