On Üçüncü Lem’a
Hikmetü’l-İstiaze
اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ sırrına dairdir.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
وَقُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطينِ۞ وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ
(Şeytandan istiaze sırrına dairdir. On Üç İşaret yazılacak. O işaretlerin bir kısmı, müteferrik bir surette Yirmi Altıncı Söz gibi bir kısım risalelerde beyan ve isbat edildiğinden, burada yalnız icmalen bahsedilecek.)
BİRİNCİ İŞARET
Sual: Şeytanların kâinatta icad cihetinde hiçbir medhalleri olmadığı, hem Cenâb-ı Hak rahmet ve inayetiyle ehl-i hakka taraftar olduğu, hem hak ve hakikatin cazibedar güzellikleri ve mehasinleri ehl-i hakka müeyyid ve müşevvik bulunduğu, hem dalâletin müstekreh çirkinlikleri ehl-i dalâleti tenfir ettikleri halde, hizbüşşeytanın çok defa galebe etmesinin hikmeti nedir? Ve ehl-i hak, her vakit şeytanın şerrinden Cenâb-ı Hakka sığınmasının sırrı nedir?
Elcevap: Hikmeti ve sırrı şudur ki: Ekseriyeti mutlaka ile dalâlet ve şer, menfidir ve tahriptir ve ademîdir ve bozmaktır. Ve ekseriyeti mutlaka ile