(Mahkeme-i temyizin davamızı nakzetmeyip tasdiki takdirinde,
tashih-i dava için heyet-i vekileye yazılmış bir arzuhaldir.)
Sabık yüz yirmi sahifeden ibaret yedi safha müdafaatım müteaddid defa mahkemede okunmakla beraber; müteaddid mahkemenin defterlerinde zabta geçmiş. Bu gelecek tashih lâyihası ise, daha temyiz evrakımız gelmediğinden okunmamış ve zabta geçmemiştir; elbette yakında o da zabta geçer.
Orada zâhiren görülecek şekva ise, hükûmetten şekva değil; belki hükûmete şekva etmektir. Ve tenkidler dahi, hükûmete değil; belki hükûmeti iğfale çalışan entrikacıları tenkid etmektir.
TASHİH LÂYİHASI
Ey ehl-i hall ve akd! Dünyada emsali nâdir bulunan bir haksızlığa giriftar edildim. Bu haksızlığa karşı sükût etmek hakka karşı bir hürmetsizlik olduğundan, bilmecburiye gayet ehemmiyetli bir hakikati fâşetmeye mecburum. Diyorum ki:
Ya benim idamımı ve yüz bir sene cezayı istilzam edecek kusurumu kanun dairesinde gösteriniz; veyahud bütün bütün divane olduğumu isbat ediniz; veyahud benim ve risalelerimin ve dostlarımın tam serbestiyetimizi verip, zarar ve ziyanımızı müsebbiblerinden alınız. (Haşiye)
Evet, her bir hükûmetin bir kanunu, bir usulü var, o kanuna göre ceza verilir. Hükûmet-i Cumhuriyenin kanunlarıyla beni ve dostlarımı en ağır bir cezaya müstahak edecek esbab bulunmazsa; elbette takdir ve mükâfat ve tarziye ile beraber, tam hürriyetimizi vermek lâzım gelir. Çünkü meydandaki gayet ehemmiyetli hizmet-i Kur’aniyem eğer hükûmetin aleyhinde olsa, böyle bir senelik bana ceza, birkaç dostuma altışar ay mahkumiyetle olamaz.