Sual: Bir maslahata binaen kizbin caiz olduğu söylenilmektedir. Öyle midir?
Cevap: Evet, kat’î ve zarurî bir maslahat için bir mesağ-i şer’i vardır. Fakat, hakikate bakılırsa maslahat dedikleri şey bâtıl bir özürdür. Zira, usul-ü şeriatta takarrür ettiği vecihle, mazbut ve miktarı muayyen olmayan bir şey hükümlere illet ve medar olamaz. Çünkü miktarı bir had altına alınmadığından, su-i istimale uğrar. Maahaza, bir şeyin zararı menfaatine galebe ederse, o şey mensuh ve gayr-ı muteber olur; maslahat, o şeyi terk etmekle olur. Evet, âlemde görünen bu kadar inkılâblar ve karışıklıklar, zararın özür telakki edilen maslahata galebe etmesine bir şahittir. Fakat, kinaye veya tariz suretiyle, yani gayr-i sarih bir kelime ile söylenilen yalan, kizbden sayılmaz.
Hülâsa, yol ikidir: Ya sükût etmektir, çünkü söylenilen her sözün doğru olması lazımdır; veya sıdktır. Çünkü, İslâmiyetin esası sıdktır, imanın hassası sıdktır, bütün kemalâta isal edici sıdktır, ahlak-ı âliyenin hayatı sıdktır, terakkiyatın mihveri sıdktır, âlem-i İslâmın nizamı sıdktır, nev-i beşeri Kâbe-i kemalâta isal eden sıdktır, Ashab-ı Kiramı bütün insanlara tefevvuk ettiren sıdktır. Muhammed-i Haşimî aleyhissalâtü vesselâmı meratib-i beşeriyenin en yükseğine çıkaran sıdktır.
* وَاِذَا قِيلَ لَهُمْ لاَ تُفْسِدُوا فِى اْلاَرْضِ قَالُوآ اِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ
اَلآ اِنَّهُمْ هُمُ الْمُفْسِدُونَ وَلَكِنْ لاَ يَشْعُرُونَ
Bu ayetin evvelki ayetle vech-i irtibatı:
Vaktâ ki münafıkların nifakından neş’et eden cinayetlerinin birincisini teşkil eden nefislerine zulmetmekle hukukullaha tecavüzleri olan cinayet zikredildikten sonra, mezkûr cinayetlerinin ikincisini teşkil eden hukuk-u ibâda tecavüz etmekle aralarına fesad ilka etmek cinayetleri dahi mevki-i münasipte zikredilmiştir. Sonra, وَاِذَا قِيلَ cümlesi, münafıkların kıssasına