TENVİR
Meselâ: Küre-i arz rengârenk muhtelif ve küçük küçük cam parçalarından farzolunursa, her biri başka haysiyetle levnine ve cirmine ve şekline nisbet ile şemsden bir feyiz alacaktır. Şu hayalî feyiz ise, ne güneşin zatı ve ne de ayn-ı ziyasıdır. Hem de ziyanın temasili ve elvan-ı seb’asının tesaviri ve güneşin tecellisi olan şu gûna-gûn ve rengârenk çiçeklerin elvanı faraza lisana gelseler her biri “Güneş benim gibidir” veyahut “Güneş benim” diyeceklerdir.
آنْ خَياَلاَتِى كِه دَامِ اَوْلِياسْت * عَكْسِ مَهْرُويَانِ بُوسْتاَنِ خُدَاسْت
Fakat ehl-i vahdetü’ş-şuhudun meşrebi ehl-i mahv ve sekrin meşrebidir. Safi meşreb ise, meşreb-i ehl-i fark ve sahvdır.
تَفَكَّرُوا فٖى اٰلَاءِ اللّٰهِ وَ لَا تَفَكَّرُوا فٖى ذَاتِهٖ فَاِنَّكُمْ لَنْ تَقْدِرُوا
حَقٖيقَةُ الْمَرْءِ لَيْسَ الْمَرْءُ يُدْرِكُهَا فَكَيْفَ كَيْفِيَّةُ الْجَبَّارِ ذِى الْقِدَمِ
هُوَ الَّذٖى اَبْدَعَ الْاَشْيَاءَ وَ اَنْشَاَهَا فَكَيْفَ يُدْرِكُهُ مُسْتَحْدَثُ النَّسَمِ