Buna dair şahidim; قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ * فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Der üçüncüsünde: “Mezahim-i hazırayı nasıl tedavi eder?”
Derim: Hurmet-i riba, hem vücub-u zekâtla.
Buna dair şahidim: يَمْحَقُ اللّهُ الْرِّبَا 'da.
وَأَحَلَّ اللّهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبَا
وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ
Der dördüncüsünde: “İhtilâl-i beşere ne nazarla bakıyor?”
Derim: Sa’y, asıl esastır. Servet-i insaniye,
zalimlerde toplanmaz, saklanmaz ellerinde.
Buna dair şahidim: وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعى
Cazibe-i Umumiyeden Ziyade, Küremizi Muhafaza Eden Cazibe-i Manevî-i Kur’an’dır
Arzımızı senevî, yevmî dairesinde şu hayt-ı semavîdir tutmuş da döndürüyor.
Küreye ağır basmış, hem dahi ona binmiş, bırakmıyor isyanı.
Şeriat, arştan indi, beşerden de çıkardı nuranî bir ibadet.
İbadetten beş namaz, başlarında ezanlar, namaz ile ezanı.